Ana Sayfa

Trump Yönetiminin Chicago'daki Göçmenlik Saldırısı: Bir Ölüm ve Artan Gerilim

1 dk okuma

Donald Trump yönetiminin Chicago'ya yönelik göçmenlik baskısı Eylül ayında başladı ve kısa sürede ilk kurbanını aldı. 12 Eylül'de Silverio Villegas-Gonzalez, çocuklarını okula bıraktıktan sonra işine giderken iki Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) memuru tarafından durduruldu. Meksika'daki şiddetten kaçarak 2007'de ABD'ye gelen 38 yaşındaki Villegas-Gonzalez, kaçmaya çalışırken bir memur tarafından vuruldu. Aracı bir kamyona çarptı ve Villegas-Gonzalez bir saat sonra hayatını kaybetti. İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) yetkilileri, Villegas-Gonzalez'in "aracını kolluk kuvvetlerine doğru sürdüğünü" iddia etse de, bu iddia güvenlik kamerası görüntüleriyle çürütüldü. DHS ayrıca memurun araç tarafından çarpıldığını öne sürdü; ancak bu iddia videoda memurun araç tarafından gizlenmesi nedeniyle net değil.

Arkadaşları tarafından nazik biri olarak tanımlanan Villegas-Gonzalez'in sabıka kaydı yoktu; sadece trafik ihlalleri vardı. Buna rağmen DHS, basın açıklamasında onu "dikkatsiz sürüş geçmişi olan suçlu yasa dışı bir yabancı" olarak nitelendirdi ve "yasa dışı yabancının öldüğü açıklandı" gibi ifadeler kullandı. Bu olay, Trump yönetiminin göçmenlik politikalarının sertliğini ve uygulayıcıların tutumunu gözler önüne serdi.

Takip eden haftalarda, göçmenlik ajanları, önceki yönetimlerde duyulmamış bir taktikle, çocuklarını okula bırakıp alan ebeveynleri ve bakıcıları tutuklamaya devam etti. Sosyal medyada paylaşılan videolar, ICE ve Sınır Devriyesi ajanlarının silahsız protestoculara silah doğrulttuğunu, çocuklara ve yaşlılara gereksiz yere müdahale ettiğini ve insanları araçlarından çıkarırken sokakları ve kavşakları kapattığını gösterdi. Ajanlar tüm mahalleleri göz yaşartıcı gazla hedef aldı, bazı durumlarda okulları bile etkiledi. Federal memurların, kaçan araçları durdurmak için tehlikeli bir taktik olan PIT (Precision Immobilization Technique) manevralarını kullandığı da görüldü.

İçgörü

ABD'nin göçmenlik politikalarının insan hakları ihlallerine ve aşırı güç kullanımına yol açtığını, masum insanların hayatını tehlikeye attığını ve toplumsal gerilimi artırdığını gösteriyor.

Kaynak