Ana Sayfa

Pennsylvania Yüksek Mahkemesi'nden Google Aramalarına İlişkin Tartışmalı Karar

1 dk okuma

Pennsylvania Yüksek Mahkemesi, Commonwealth v. Kurtz davasında, Google arama terimlerinin Dördüncü Değişiklik kapsamına girip girmediği konusunda önemli bir karar açıkladı. Yedi yargıçtan üçü, Dördüncü Değişiklik ve eyalet anayasasının bu tür aramalar için geçerli olmadığını belirtti. Bu karar, kolluk kuvvetlerinin mahkeme kararı olmaksızın Google arama verilerine erişimini potansiyel olarak kolaylaştırabilecek bir emsal teşkil ediyor.

Dava, polisin bir cinsel saldırı failini bulmak için "ters anahtar kelime arama emri" kullanmasıyla başladı. Müfettişler, Google'dan suçtan kısa bir süre önce mağdurun adını veya adresini arayan IP adreslerini talep etti. Google, saldırıdan birkaç saat önce belirli bir IP adresinden mağdurun adresine yönelik aramalar yapıldığını bildirdi. Bu IP adresi, sanık Kurtz'un evinde kullanılıyordu. Polis, bu bilgi üzerine Kurtz'u izlemeye başladı, DNA örneği aldı ve suç yerindeki DNA ile eşleştiğini tespit etti.

Kurtz, arama emrinin muhtemel nedenlere dayanmadığını iddia ederek karara itiraz etti. Hükümet ise, arama terimlerinde Dördüncü Değişiklik haklarının bulunmadığını savundu. Davanın temel meselesi, bilgileri başkalarıyla paylaştığınızda Dördüncü Değişiklik haklarınızın olmadığı geleneksel "üçüncü taraf doktrini"nin mi, yoksa Carpenter v. United States (2018) kararında bu doktrine getirilen istisnanın mı uygulanacağıydı. Yedi yargıçtan üçü adına yazan Yargıç Wecht, hükümetle aynı fikirde olarak, üçüncü taraf doktrininin geçerli olduğunu ve arama terimlerinin Carpenter istisnası kapsamında olmadığını belirtti. Bu durum, bireylerin dijital platformlardaki arama geçmişlerinin gizliliği konusunda endişeleri artırıyor.

İçgörü

Bu karar, dijital gizlilik ve kolluk kuvvetlerinin çevrimiçi verilere erişim yetkileri arasındaki dengeyi yeniden tartışmaya açıyor.

Kaynak