Cambridge Üniversitesi'nden yeni bir araştırma, İngiliz şiirinde "biçme makinesi şiiri" olarak adlandırılan ilginç bir mikro-türün varlığını ortaya koyuyor. Philip Larkin ve Andrew Motion gibi şairlerin son yarım yüzyılda bu makineyi çocukluk, erkeklik, şiddet, bağımlılık ve ölümlülük gibi derin temaları keşfetmek için kullandığını gösteren çalışma, geleneğin kökenlerini 17. yüzyıl şairi Andrew Marvell'e kadar dayandırıyor. Marvell, İngiliz İç Savaşı'nın şiddetini yorumlamak için tırpanla biçme eylemini kullanmıştı.
Critical Quarterly'de yayımlanan araştırmanın yazarı Francesca Gardner, biçme makinesi şiirinin 20. yüzyılın sonlarında zirveye ulaştığını ancak günümüzde, özellikle ekolojik krizler ve toplumsal sorunlarla boğuştuğumuz bu dönemde, yeniden canlanması için uygun bir zaman olduğunu belirtiyor. Gardner'a göre, biçme eylemi, doğayla ve birbirimizle olan ilişkimizi irdelemek için güçlü bir araç sunuyor. Marvell'in 1651'de yazdığı bir şiirde, bir tırpanın yanlışlıkla bir kuşu öldürmesiyle, mevsimler ve savaş gibi hayatımızı belirleyen döngülerin neden olduğu "zamansız biçilen et" üzerine düşündürücü bir yorum yapılır.
Benzer şekilde, 1979'da Philip Larkin, motorlu biçme makinesiyle bir kirpiyi öldürmesini konu alan "The Mower" adlı şiirinde, doğal ile mekanik arasındaki rahatsız edici ilişkiyi ele alır. Larkin'in Marvell'in eserlerine olan hayranlığı ve iki şair arasındaki benzerlikler Gardner tarafından vurgulanır. Şiirlerdeki insan biçicilerin, genellikle şiddet eylemleri aracılığıyla dikkatli, duyarlı ve empatik olma kapasitelerini keşfettikleri öne sürülür. Bu mikro-tür, doğanın acımasız ve durmak bilmeyen güçlerini yansıtırken, aynı zamanda insanlığın bu güçlerle yüzleşme ve onlara tepki verme biçimlerini de inceliyor.
İngiliz şiirindeki "biçme makinesi şiiri" mikro-türü, sıradan bir eylem üzerinden çocukluktan ölüme, doğadan şiddete kadar pek çok evrensel temayı işleyerek insan deneyiminin karmaşıklığını gözler önüne seriyor.