Toronto'da yaşayan 32 yaşındaki Mac Bauer, şehrin toplu taşıma ağının yavaşlığını gözler önüne sermek amacıyla tramvaylarla yarışıyor ve bu yarışlarda henüz yenilgi yüzü görmedi. Her gün 230.000 kişi tarafından kullanılan tramvayların, 100.000 libre ağırlığında ve saatte 45 mil hıza ulaşabilen araçlar olmasına rağmen, Bauer'ın hızına yetişememesi, şehrin kronikleşmiş ulaşım sorunlarına dikkat çekiyor. Bauer, bazı yarışlarda tramvay o kadar yavaş kalıyor ki, son durağa varmadan bir McDonald's'a uğrayıp geri dönebiliyor. Bu durumu "Kazanmayı sevmiyorum. Gerçekten de bu tramvayların benden hızlı olmasını çok isterdim. Ama değiller. Ve sorun da bu." sözleriyle dile getiriyor.
Bauer'ın bu eylemleri, Toronto'nun yıllardır yetersiz kalan altyapısı, trafik sıkışıklığı ve sürekli gecikmelerle boğuşan sakinlerinin artan hayal kırıklığını temsil ediyor. Yakın zamanda yapılan bir yarışta, 2026 Fifa Dünya Kupası öncesinde tramvaylara öncelik sağlamak amacıyla yollara kırmızı şeritler çekilmiş olmasına rağmen, tramvay yine de Bauer'ın gerisinde kaldı. Sık duraklar ve şehir merkezine girerken trafiğe takılması, tramvayın kağıt üzerindeki avantajını ortadan kaldırdı. Bauer, tramvayların trafikte sıkışmaması gerektiğini ve sistemin daha fazla "sinyal önceliği"ne (uzun yeşil ışıklar, kısa kırmızı ışıklar) ihtiyacı olduğunu vurguluyor.
Yaklaşık bir yıl önce eşiyle birlikte şehrin bir ucundan diğerine gitmenin ne kadar uzun sürdüğünü fark etmesiyle bu yarışlara başlayan Bauer, videolarını Instagram'da paylaşarak kısa sürede tanındı. Koşularını bir tür sosyal aktivizm olarak tanımlayan Bauer, bir insanın tramvaydan daha hızlı koşabilmesi gibi absürtlükleri ortaya koyarak, on binlerce yolcunun ortak hislerine tercüman oluyor ve paylaşımları büyük ilgi görüyor.
Toronto'da bir adamın toplu taşıma araçlarını geçerek şehrin ulaşım sorunlarına dikkat çekmesi, vatandaşların günlük yaşam kalitesini doğrudan etkileyen altyapı eksikliklerinin ne denli büyük bir problem olduğunu gözler önüne seriyor.