Yalan söylemek, sosyal ve ekonomik açıdan önemli sonuçları olan yaygın bir davranıştır. Ancak, bu davranışın yaygınlığı ve belirleyicileri üzerine yoğun ilgiye rağmen, biyolojik temelleri hakkında çok az şey bilinmektedir. Bu çalışma, sosyal davranışlarda önemli bir rol oynadığı gösterilen steroid hormonu testosteronun, yalan söyleme üzerindeki potansiyel etkisini araştırmaktadır. Çalışma, testosteronun insan davranışları üzerindeki karmaşık etkilerine dair yeni bir bakış açısı sunmaktadır.
Çift kör, plasebo kontrollü bir çalışmada, 91 sağlıklı erkek (ortalama 24.32 yaş) transdermal olarak 50 mg testosteron (46 erkek) veya plasebo (45 erkek) almıştır. Denekler daha sonra, kazançlarının kendi bildirdikleri zar atma sonucuna bağlı olduğu basit bir göreve katılmışlardır. Bu görevde, katılımcılar yakalanma korkusu olmadan yalan söyleyerek potansiyel kazançlarını artırma fırsatına sahipti, bu da onların dürüstlük düzeylerini ölçmek için ideal bir ortam sağlıyordu.
Araştırmanın sonuçları, testosteron uygulamasının erkeklerde yalan söyleme oranını önemli ölçüde azalttığını göstermektedir. Her iki grupta da kişisel çıkara dayalı yalan söyleme eğilimi gözlemlenirken, testosteron grubunda bildirilen kazançlar istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha düşüktü (p<0.01). Bu bulgular, testosteronun prososyal davranışlar ve bu davranışların altında yatan mekanizmalar üzerindeki etkisi hakkındaki güncel tartışmalara önemli bir katkı sağlamakta ve hormonların insan ahlaki karar verme süreçlerindeki rolünü anlamak için yeni kapılar açmaktadır.
Bu çalışma, testosteronun sadece agresyon gibi davranışlarla değil, aynı zamanda prososyal davranışlar ve dürüstlükle de ilişkili olabileceğini ortaya koyuyor.