Geoffrey K. Pullum'un "Fear and Loathing of the English Passive" başlıklı makalesi, İngilizcede edilgen çatının (passive voice) 20. yüzyılın başlarından itibaren yazım danışmanları tarafından sürekli olarak kınanmasına karşı çıkıyor. Makale, edilgen çatının yazımı zayıf, sıkıcı, belirsiz, korkakça, bürokratik ve dürüst olmayan hale getirdiği yönündeki yaygın iddiaların temelsiz olduğunu savunuyor. Pullum, 19. yüzyıl dilbilgisi yazarlarının edilgen çatıyı olumsuz bir yorum katmadan açıkladığını, ancak 20. yüzyılda Edwin Woolley, William Strunk ve George Orwell gibi isimlerin edilgen kullanımdan kaçınılması gerektiği yönünde sert uyarılar yapmaya başladığını belirtiyor.
Yazar, makalesinde İngilizcedeki edilgen cümlelerin kapsamlı ancak gayri resmi bir sentaktik tanımını sunuyor. Ardından, eleştirmenlerin edilgen çatıyı etkin (active voice) çatıdan ayıramadıklarını gösteren çok sayıda yayınlanmış yetersiz eleştiri örneğini inceliyor. Pullum, bazı eleştirmenlerin dilbilgisel kavramı, eylemin failinin veya sorumluluğunun yetersiz atfedilmesiyle ilgili retorik bir kavramla karıştırdığını öne sürüyor. Ancak tüm hataların bu şekilde açıklanamayacağını da ekliyor.
Makale, edilgen çatıya karşı yöneltilen belirli stilistik suçlamaların tamamen asılsız olduğunu vurguluyor. Pullum, kanıtların eğitimli İngilizce dili eleştirmenleri arasında olağanüstü düzeyde bir dilbilgisi bilgisizliğini ortaya koyduğunu iddia ediyor. Sonuç olarak, edilgen çatının gereksiz yere kötü bir üne sahip olduğunu ve bu önyargının dilbilimsel bir temelden yoksun olduğunu savunuyor.
Dilbilgisi kuralları ve yazım tavsiyeleri konusunda yaygın kabul görmüş inançların, çoğu zaman yanlış anlamalara dayandığını ve dilbilimsel gerçeklerle çeliştiğini gösteriyor.