Yazar, bir projenin "Üretken Yapay Zeka kullan ama açıkla" politikasını "bu gelecek, beğenseniz de beğenmeseniz de" söylemiyle benimsemesi üzerine bu yaygın teknoloji argümanını eleştiriyor. Bu çerçeveyi "iğrenç" bulduğunu ve teknoloji çevrelerinde kanıtlarla destekleniyormuş gibi kabul edilmesinin yanlış olduğunu belirtiyor. Makale, hiçbir şeyin kaçınılmaz olmadığını ve modern teknolojinin istismarcı doğasını vurgulamak amacıyla kaleme alınmıştır.
Modern teknolojinin kullanıcıları istismar ettiğini, kontrolü ellerinden aldığını ve karanlık desenlerle dolu bir deneyim sunduğunu savunan yazar, eleştirel düşünme yeteneğini kullanmayan teknoloji meraklılarını da eleştiriyor. Bu kişilerin, yüksek fiyatlarla satın aldıkları ürünler tarafından mağdur edilmelerine rağmen bunu "ilerleme" olarak algıladıklarını belirtiyor. İnsanların yazılım ve donanım tarafından istismar edilmeye, ihtiyaçlarını göz ardı etmeye ve her değişikliği kaçınılmaz olarak kabul etmeye alıştırıldığını vurguluyor. Özellikle yaşlı insanların, kolaylık bahanesiyle her şeyin düşmanca hale gelmesi nedeniyle kontrolü ele geçirme çabalarından vazgeçtiğini ve sürekli hayal kırıklığı yaşadığını ifade ediyor.
Yazar, piyasada hala iyi ürünler olduğunu kabul etse de, bu listenin her yıl kısaldığını belirtiyor. Rızanın, abartının ve tüketici ihtiyaçlarının yıllarca süren istismar ve pazarlama kampanyalarıyla üretildiği gerçeğinin değişmediğini vurguluyor. Makale, internete bağlı yataklar, yapay zeka tarayıcıları, akıllı telefon zorunluluğu, tamir edilemez cihazlar, NFT'ler, Metaverse, reklamlar ve Meta'ya ait platformlarda bulunma gibi birçok şeyin "kaçınılmaz olmadığını" listeleyerek, teknolojik gelişimin yönünün aslında bizim seçimlerimize bağlı olduğunu güçlü bir şekilde savunuyor ve eleştirel bir duruş sergilemeye çağırıyor.
Modern teknoloji trendlerinin kaçınılmaz olduğu algısının eleştirel bir incelemesini sunarak, kullanıcıların teknoloji karşısındaki pasifliğini ve kontrol kaybını sorguluyor.