Amerika Birleşik Devletleri yetkilileri, çocuk istismarcısı Jeffrey Epstein davasıyla ilgili olabilecek bir milyondan fazla yeni belge keşfetti. Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve New York'taki federal savcılar, bu yeni materyalin Adalet Bakanlığı'na (DoJ) bildirildiğini açıkladı. DoJ, mağdurları korumak amacıyla yasal olarak gerekli düzenlemeleri yapmak için avukatların aralıksız çalıştığını ve belgelerin mümkün olan en kısa sürede, muhtemelen birkaç hafta içinde kamuoyuna açıklanacağını belirtti. Bu gelişme, DoJ'un yeni bir yasa kapsamında belirlenen 19 Aralık tarihine kadar tüm Epstein dosyalarını yayınlayamamasının ardından geldi ve bakanlık bu konuda eleştirilere maruz kalmıştı.
Adalet Bakanlığı, belgelerin parça parça yayınlandığını ve yüz binlerce belgenin daha açıklanmayı beklediğini ifade etti. Bu yeni belgelerin keşfi, Kongre'nin "Epstein Dosyaları Şeffaflık Yasası"nı kabul etmesi ve Başkan Donald Trump tarafından imzalanmasının ardından geldi. Bu yasa, mağdurların kimliklerini korurken tüm belgelerin kamuoyuyla paylaşılmasını emrediyor. Ancak, daha önce yayınlanan binlerce belgede, FBI'ın olası suç ortakları olarak gösterdiği kişilerin isimleri de dahil olmak üzere yoğun karartmalar bulunması, yasa koyucular arasında eleştirilere yol açtı. Yasa, sadece mağdur kimliklerini ve aktif cezai soruşturmaları korumak için karartmaya izin verirken, "itibar zedelenmesi"ne neden olabilecek bilgilerin karartılmasını yasaklıyor.
Ek belgelerin keşfedilmesinin duyurulmasının ardından, Temsilciler Meclisi Gözetim Komitesi'nin önde gelen bir Demokrat üyesi, Beyaz Saray'ı dosyaları "yasa dışı" bir şekilde saklamakla suçladı. Temsilci Robert Garcia, "Her gün yalanlar, beceriksizlik, kaçırılan son tarihler ve yasa dışı karartmalar görüyoruz" açıklamasını yaptı. Bu durum, Epstein davasının şeffaflığı ve kamuoyunun bilgiye erişimi konusundaki tartışmaları daha da alevlendiriyor.
Bu keşif, Jeffrey Epstein davasının kapsamının ve etkisinin beklenenden çok daha geniş olabileceğini, kamuoyunun şeffaflık beklentilerini artırdığını ve Adalet Bakanlığı üzerindeki baskıyı yoğunlaştırdığını gösteriyor.