Virolog Chris Buck, geleneksel aşı geliştirme yöntemlerinin dışına çıkarak, bira formunda bir aşı geliştirmesiyle bilim dünyasında tartışma yarattı. Ulusal Kanser Enstitüsü'nde poliomavirüsler üzerine çalışan Buck, bu virüslerin kanser ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerde ciddi sağlık sorunlarıyla ilişkisini araştırıyor. Kendi evinde ürettiği ve tükettiği bu "aşı birası" ile vücudunda virüslere karşı antikor üretimi sağladığını iddia ediyor. Bu sıra dışı proje, aşıların daha erişilebilir ve cazip hale getirilmesi potansiyelini taşısa da, aynı zamanda aşı güvenliği ve etkinliği konusundaki endişeleri de beraberinde getiriyor.
Buck'ın bu kişisel deneyi, çalıştığı kurum olan Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) etik kurulunun onayı olmadan gerçekleşti. Kurul, Buck'ın kendisi üzerinde deney yapmasını yasaklayınca, Buck, özel bir vatandaş olarak araştırmalarına devam edebilmek için "Gusteau Research Corporation" adında kar amacı gütmeyen bir kuruluş kurdu. Kardeşi Andrew Buck ve diğer aile üyeleriyle birlikte aşı birasını tükettikten sonra herhangi bir yan etki görmediğini ve vücutlarında antikor oluştuğunu belirten Buck, bulgularını Zenodo.org veri paylaşım platformunda ve kendi blogunda yayınladı. Ancak bu yayınlar henüz diğer bilim insanları tarafından hakem değerlendirmesinden geçmedi.
Chris Buck'ın bu cesur ve alışılmadık yaklaşımı, yeni aşıların geliştirilmesindeki yasal, etik, ahlaki, bilimsel ve sosyal zorlukları çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Projenin nihai sonucu ne olursa olsun, Buck'ın hikayesi, bilimsel araştırmalarda kurumsal kısıtlamalar, kişisel özgürlükler ve kamu sağlığı arasındaki karmaşık dengeyi sorgulatıyor. Bu olay, bilimsel keşiflerin sınırlarını ve etik kuralların uygulanış biçimlerini yeniden düşünmeye sevk eden önemli bir örnek teşkil ediyor.
Bu proje, aşı geliştirme süreçlerindeki etik, yasal ve bilimsel zorlukları gözler önüne seriyor ve geleneksel yöntemlerin dışına çıkmanın potansiyelini ve risklerini gösteriyor.