Ana Sayfa

Yapay Zeka'nın Asıl Gücü: Yaratmak Değil, Tüketmek

1 dk okuma

Yapay zeka kullanımında yaygın bir yanılgı, onu e-posta yazma, rapor oluşturma veya içerik üretme gibi yaratıcı görevler için bir araç olarak görmektir. Ancak makale, yapay zekanın gerçek süper gücünün yaratmak değil, tüketmek olduğunu savunuyor. Yazar, çoğu kişinin yapay zekayı bir süper bilgisayarı daktilo olarak kullanmaya benzeterek, potansiyelini tam olarak değerlendiremediğini belirtiyor.

Yazar, bu anlayışın kendi Obsidian kasasını yapay zekaya bağladığında değiştiğini anlatıyor. Üç yıllık mühendislik notları, toplantı yansımaları, kitap alıntıları ve binlerce gözlem içeren bu devasa bilgi birikimini hiçbir insanın okuyamayacağını, ancak yapay zekanın saniyeler içinde tüketebileceğini fark ediyor. Artık "Bana yeni bir şey yaz" yerine "Daha önce ne keşfettim?" diye soruyor. Örneğin, son 50 birebir görüşmesindeki kalıpları veya teknik borç hakkındaki düşüncelerinin nasıl evrildiğini yapay zeka sayesinde ortaya çıkarıyor.

Bilginin ancak erişilebilir olduğunda değer kazandığını vurgulayan makale, geleneksel arama yöntemlerinin veya insan beyninin bu kadar geniş bir bilgiyi yönetmekte yetersiz kaldığını belirtiyor. Yapay zeka, anahtar kelimeler yerine kavramlarla sorgulama, yıllar arasındaki kalıpları bulma ve zaman ile bağlamla ayrılmış fikirleri birleştirme yeteneğiyle bilgiye erişimi kökten değiştiriyor. Yazar, yapay zekayı bir yaratıcı olarak değil, deneyimlerinizin nihai okuyucusu olarak düşünme zihniyetine geçişin, her notu gelecekteki bir içgörüye, her yansımayı aranabilir bir bilgeliğe dönüştürdüğünü ifade ediyor.

İçgörü

Yapay zeka, yeni içerik üretmek yerine mevcut bilgiyi işleyerek ve gizli bağlantıları ortaya çıkararak kişisel ve kurumsal öğrenmeyi kökten değiştirebilir.

Kaynak