Yapay zeka (YZ) teknolojileri, bilim kurgu distopyalarındaki "YZ efendileri" klişesinden çok daha sıradan bir şekilde, demokratik hükümetlerin birçok yönüne sızmış durumda. Bu dönüşüm, genellikle kamuoyunun dikkatini çekmeden veya rızası olmadan gerçekleşiyor ve hükümet yapısını kademeli olarak değiştiriyor. YZ, büyük ekrandaki tekil bir teknolojik efendi yerine, günlük yaşamımızı hem büyük hem de küçük şekillerde etkileyen bir araç haline gelmiştir.
Yürütme organında, özellikle sağlık hizmetlerinde YZ'nin kullanımı dikkat çekicidir. Özel sigorta şirketleri, Medicare gibi kamu faydalarından yararlananlar için bile kapsamı incelemek, onaylamak ve reddetmek için algoritmaları yaygın olarak kullanmaktadır. Biden dönemi yönergeleri başlangıçta bu YZ kullanımını onaylarken, Trump yönetimi bu alandaki birçok idari koruyucu önlemi kaldırdı. Bu kararlar, Medicare Advantage planlarını YZ destekli hasta ayrımcılığından muaf tuttu ve YZ'yi "israf" olarak görülen tıbbi hizmetleri hızla reddetmek için kullanan satıcılara finansal ödüller sağlayan agresif yeni bir program başlattı. Bu durum, doktorların tıbbi bakım önerilerini geçersiz kılma pratiğiyle birlikte, yaklaşık otuz milyon Amerikalı için yaşam ve ölüm sonuçları doğurabilecek derin etik soruları gündeme getirmektedir.
Bu gelişmeler, YZ'nin verimliliğine duyulan güvenin arttığını ve olası zararlarını kısıtlamadan faydalarından yararlanma konusunda bilinçli bir tercih yapıldığını göstermektedir. CMS programının eleştirmenleri, bunu etkili bir şekilde bakımı reddetmeye yönelik bir teşvik olarak nitelendirmektedir. Makale, YZ'nin yargı organında da yasama niyetini yorumlamak ve davalara karar vermek için bir araç olarak kullanılmaya başlandığını belirtmektedir.
Yapay zeka, demokratik hükümetlerin işleyişine sessizce entegre olarak, etik ve toplumsal sonuçları henüz tam anlaşılamamış ciddi dönüşümlere yol açmaktadır.