Yapay zeka (AI) teknolojileri, bilim kurgu distopyalarındaki gibi tekil bir "üstün zeka" olmaktan ziyade, demokratik hükümetlerin yürütme ve yargı organlarını şimdiden dönüştürüyor. Bu dönüşüm, genellikle kamuoyunun dikkatini çekmeden ve rızası olmadan, hayatımızın birçok yönünü etkileyen artan bir entegrasyonla gerçekleşiyor. Makale, AI'ın özellikle sağlık hizmetleri sektöründeki rolünü vurguluyor; burada özel sigortacılar ve Medicare gibi kamu programları, kapsam onaylarını veya retlerini değerlendirmek için algoritmaları yaygın olarak kullanıyor.
Özellikle, Trump yönetiminin AI destekli hasta ayrımcılığına karşı idari korumaları kaldırması ve "israf" olarak görülen tıbbi hizmetler için ön yetkilendirmeleri hızla reddetmek üzere AI kullanan satıcıları finansal olarak ödüllendiren yeni bir program başlatması, derin etik soruları gündeme getiriyor. Bu durum, AI'ın verimliliğine olan güvenin arttığını ancak olası zararlarını kısıtlamadan faydalanma tercihini de gösteriyor. Makale, AI'ın politik hedeflere hizmet etmek için kullanılabileceğini, ancak bunun, gerekli hizmetler için onay sürelerini en aza indirmek yerine, bakımı reddetmeye yönelik bir "ödül" sistemi oluşturabileceği konusunda uyarıyor. Bu gelişmeler, AI'ın yönetimdeki rolü ve buna ne kadar hazır olduğumuz üzerine düşünmemizi gerektiriyor.
Yapay zeka, demokratik hükümetlerin yürütme ve yargı organlarını şimdiden dönüştürerek, etik ve toplumsal sonuçları olan önemli kararların alınmasında merkezi bir rol oynamaktadır.