Sosyal medya platformları, yapay zeka alanındaki gelişmeleri çoğu zaman abartılı ve yanıltıcı bir şekilde sunarak, gerçek potansiyel ve sınırlamalar hakkında yanlış bir algı yaratmaktadır. Bu durum, özellikle büyük dil modelleri (LLM'ler) gibi teknolojilerle ilgili iddialarda sıkça görülmektedir. Örneğin, OpenAI'dan bir araştırmacı, GPT-5'in çözülememiş 10 matematik problemini çözdüğünü iddia ettiğinde, Google DeepMind CEO'su Demis Hassabis bile bu durumu "utanç verici" olarak nitelendirmiştir. Aslında GPT-5, çözülmemiş problemleri çözmek yerine, bir matematikçinin henüz farkında olmadığı mevcut çözümleri internette bulmuştur. Bu, LLM'lerin literatür tarama yeteneğinin etkileyici olduğunu gösterse de, sosyal medyanın yarattığı hype, bu değerli yeteneği gölgede bırakmıştır.
Benzer bir olayda, GPT-5'in Yu Tsumura'nın 554. Problemi'ni çözdüğü iddia edildiğinde, sosyal medyada büyük bir coşku yaşanmış ve bu durum 2016'daki AlphaGo-Lee Sedol maçına benzetilmiştir. Ancak uzmanlar, bu problemin aslında bir lisans öğrencisine verilebilecek kadar basit bir matematik sorusu olduğunu belirtmiştir. Bu örnekler, sosyal medyanın yapay zeka alanındaki küçük başarıları bile abartarak, kamuoyunda gerçekçi olmayan beklentiler oluşturduğunu ve bilimsel keşiflerin doğasını yanlış yansıttığını ortaya koymaktadır. Gerçek bilimsel ilerlemeler yerine, "hype" ve sansasyonel başlıklar ön plana çıkmaktadır.
Yapay zeka teknolojilerinin gerçek potansiyeli ve sınırlamaları, sosyal medyanın yarattığı abartılı beklentiler ve yanlış bilgiler nedeniyle sıklıkla göz ardı edilmektedir.