Brian Greene'in Edward Witten ile yaptığı yeni bir video sohbeti, Sicim Teorisi'nin mevcut durumu üzerine odaklanıyor. Yazar, bu sohbetin yirmi yıl önceki benzer bir konuşmadan farksız olduğunu, aynı eski heyecanın tekrarlandığını belirtiyor. Tarihsel ve psikolojik açıdan ilginç bir detay olarak, Witten'ın "antropik manzara" (anthropic landscape) kavramının ortaya çıkışıyla duyduğu rahatsızlık ve mutsuzluk dile getiriliyor. Witten, bir fizikçi olarak temel parçacıkların kütlelerini ve ömürlerini açıklamak isterken, bunların klasik bir çözüm seçimine bağlı olduğunu kabul etmek zorunda kalmanın kendisini yıllarca derinden üzdüğünü ifade ediyor. Alternatifi olmadığı için bu durumu kabullendiğini ve o zamandan beri daha huzurlu bir hayat sürdüğünü belirtiyor.
Makale yazarı, "manzara" kavramının, Witten gibi alanın liderlerinin Sicim Teorisi'nin işe yaramadığını kabul etmelerine ve daha umut vadeden başka bir yöne geçmelerine neden olacağını düşündüğünü aktarıyor. Ancak Witten'ın hayallerinin başarısızlığıyla yüzleşmenin kendisini yıllarca mutsuz ettiğini açıklaması, yazarın bu beklentisini boşa çıkarıyor. Yazar, Sicim Teorisi'nin ve Greene ile Witten gibi teorisyenlerin yirmi yıldan uzun bir süre önce bir çıkmaza girdiğini savunuyor. O zamanlar daha genç oldukları için yeni ve daha umut vadeden bir başlangıç hayal edilebilirdi, ancak bu umudun artık kalmadığını belirtiyor. Onların, gençliklerinde kendilerine ilham veren aynı heyecanı tekrarlayarak ömürlerinin geri kalanını geçirmekten başka "alternatifleri olmadığına" karar verdiklerini iddia ediyor.
Greene, sohbetin bir noktasında Sicim Teorisi'ne yönelik eleştirilere değinse de, bunları "başka gündemleri olabilecek insanların gevezeliği" şeklinde aşağılayıcı bir ad hominem karakterizasyonuyla reddediyor. Yazar ise bu konuşmanın büyük ölçüde, başarısız bir fikri desteklemeye devam etme gibi ortak bir gündemi olan iki kişinin gevezeliği olduğunu öne sürüyor. Makale, Sicim Teorisi'nin mevcut durumunu ve alanın önde gelen isimlerinin bu teoriye olan bağlılıklarını eleştirel bir bakış açısıyla değerlendiriyor.
Sicim Teorisi'nin ellinci yılına yaklaşırken, alanın önde gelen isimlerinin teorinin çıkmazları ve eleştiriler karşısındaki tutumunu gözler önüne seriyor.