ABD'nin batı kıyısındaki Washington Üniversitesi (U.W.), on yıl önce Coast Salish halklarının topraklar üzerindeki tarihsel mülkiyetini tanıyan bir 'toprak tanıma' bildirisi kabul etti. Dört yıl sonra, üniversitenin bilgisayar bilimleri bölümü, eğitmenlere bu bildiriyi ders programlarına dahil etmelerini önermeye başladı. Bilgisayar bilimleri profesörü Stuart Reges, bu tür 'toprak tanıma' ifadelerinin eleştirmeni olarak, kendi ders programına bu kavramla alay eden bir ifade ekledi. Reges, "mülkiyetin emek teorisine göre Coast Salish halkının, şu anda Washington Üniversitesi tarafından işgal edilen toprakların neredeyse hiçbirinin tarihsel mülkiyetini talep edemeyeceğini" belirtti. Bu parodi, üniversite içinde bir iç soruşturmaya, kınamaya ve disiplin cezası tehditlerine yol açtı.
Profesör Reges, üniversite yönetimini Temmuz 2022'de dava etti ve ifade özgürlüğü haklarının ihlal edildiğini savundu. Geçtiğimiz Cuma günü, ABD 9. Temyiz Mahkemesi'nin üç yargıçlı bir heyeti, Reges'in lehine karar vererek, üniversite yöneticilerinin anayasal olarak korunan konuşması nedeniyle onu soruşturarak ve cezalandırmakla tehdit ederek Birinci Değişiklik haklarını ihlal ettiğine hükmetti. Yargıç Daniel A. Bress, kararında, "bir devlet üniversitesinin, bir profesörü sınıf ders programında yaptığı tartışmalı açıklamalar nedeniyle soruşturduğunu, kınadığını ve disiplinle tehdit ettiğini" belirtti. Bress, "Tartışma ve anlaşmazlık, yüksek öğrenimin alameti farikasıdır. Öğrencilerin bir profesörün görüşlerinden duyduğu rahatsızlık, tartışmayı ve onaylamamayı tetikleyebilir. Ancak bu rahatsızlık, üniversitenin profesöre misilleme yapması için bir gerekçe değildir" ifadelerini kullandı. Bu karar, kamu üniversitesi öğretim üyelerinin ifade özgürlüğü hakları için önemli bir zafer olarak değerlendirildi.
Mahkeme kararı, kamu üniversitelerinde akademik özgürlük ve ifade özgürlüğünün önemini vurgulayarak, kurumların eleştirel görüşleri cezalandıramayacağını gösteriyor.