OpenAI, Silikon Vadisi'nin geleneksel başlangıç şirketlerinin aksine, benzeri görülmemiş bir hızda nakit kaybediyor. 2024'te 5 milyar dolar, 2025'in ilk yarısında 13.5 milyar dolar ve son çeyrekte 12 milyar dolar gibi devasa zararlar bildiren şirket, yapay zekanın sürdürülebilir olması için 2030 yılına kadar 2 trilyon dolarlık gelir akışına ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. Bu finansal açığı kapatmak için hızlı bir çözüm arayışında olan OpenAI, vergi mükelleflerinden sübvansiyon talep etmeye hazırlanıyor.
Şirketin CFO'su Sarah Friar, yakın zamanda bir Wall Street Journal teknoloji konferansında, şirketi sektörde öncü tutmak için gereken devasa yatırımları finanse etmek amacıyla devlet kredi garantilerinin gerekli olabileceğini öne sürdü. Bu öneri, bir tür ön-kurtarma paketi olarak algılandı ve riskin sosyalleşmesi endişelerini beraberinde getirdi. Friar daha sonra bu açıklamasını geri çekerek, sadece kendi şirketleri için değil, genel olarak yapay zeka sektörü için yapısal destek çağrısında bulunduğunu belirtti. Ancak makale, OpenAI'ın "saçma" iş modelinin sürdürülebilmesi için büyük bir sübvansiyonun kaçınılmaz olabileceğini savunuyor.
Yazar, yapay zekanın belirli uygulamalarda büyük potansiyele sahip olduğunu, ancak mevcut iş modellerinin şimdiye kadar gördüğü en kötü modellerden bazıları olduğunu ifade ediyor. Yapay zeka ürünlerinin kodlama, lojistik ve yönetim gibi sıradan görevlerde kullanılmasına rağmen, verimliliği artırıp artırmadığı henüz net değil. Öte yandan, spam içerik üretimi, intikam pornosu ve CSAM gibi yasa dışı içeriklerin yaygınlaşması, dolandırıcılıkların daha ikna edici hale gelmesi ve okulda/işte hile yapılmasının kolaylaşması gibi olumsuz kullanımları ise kesinlikle işe yarıyor. Bu tür uygulamaların yasal riskler taşıdığı ve telif hakkı ihlallerine yol açtığı da belirtiliyor.
OpenAI'ın hızla artan finansal kayıpları ve devlet desteği arayışı, yapay zeka sektörünün sürdürülebilirliği ve iş modellerinin geleceği hakkında ciddi sorular ortaya koyuyor.