Minnesota'da Medicaid hizmetlerinde en az 9 milyar dolarlık dolandırıcılık iddiaları, eyaleti ve federal yetkilileri alarma geçirdi. Başsavcı Yardımcısı Joe Thompson'a göre, 2018'den bu yana 18 milyar dolar harcanan 14 "yüksek riskli" Medicaid hizmetinde, faturalandırılan miktarın yarısından fazlasının sahte olabileceği düşünülüyor. Thompson, bu dolandırıcılığın sadece faturaları şişirmekle kalmayıp, aynı zamanda hiçbir hizmet sunmayan şirketlerin kurulmasıyla federal fonların lüks seyahatler, araçlar ve yaşam tarzları için kullanıldığını belirtti. Bu durumun "şaşırtıcı, endüstriyel ölçekte bir dolandırıcılık" olduğunu ve diğer eyaletlerde görülen dolandırıcılık vakalarını geride bıraktığını vurguladı.
Minnesota İnsan Hizmetleri Departmanı Genel Müfettişi James Clark, dolandırıcılık miktarı hakkındaki spekülasyonları "şoke edici" bulduğunu ifade etti ve eyaletin kanıtları alarak suçlulara ödemeleri durdurması gerektiğini belirtti. Clark, ABD Başsavcılığı'ndan dolandırıcılık kanıtlarını paylaşmasını talep etti. Öte yandan, bu iddialar siyasi bir boyut da kazandı. Eski Başkan Donald Trump, Minnesota'yı "sahte para aklama merkezi" olarak nitelendirerek Vali Tim Walz'ı ve eyaletteki Somali diasporasını hedef aldı. ABD Başsavcılığı'na göre, daha önce açıklanan büyük dolandırıcılık vakalarında suçlanan kişilerin %90'ından fazlası Somali kökenliydi.
Vali Walz ise Trump'ın yorumlarını kınadı ve Ocak ayı sonunda tamamlanacak bir denetimin dolandırıcılığın boyutunu daha iyi ortaya koyacağını, yönetiminin gelecekteki dolandırıcılığı önlemek için agresif adımlar attığını belirtti. Bu devasa dolandırıcılık iddiası, eyaletteki sağlık hizmetlerinin geleceği ve ihtiyaç sahiplerine ulaşabilirliği konusunda ciddi endişeler yaratıyor.
Bu durum, kamu fonlarının kötüye kullanımının boyutunu ve bunun toplumsal hizmetler üzerindeki potansiyel yıkıcı etkilerini gözler önüne seriyor.