Scott Aaronson, on yıldan uzun bir süre önce ölçeklenebilir kuantum bilişimin yakın olmadığını belirtirken, şimdi bu konuda daha iyimser bir duruş sergiliyor. Bu değişimin temelinde, son bir yılda kuantum hesaplama alanında kaydedilen deneysel başarılar yatıyor. Aaronson, Q2B konferansındaki konuşmasında ve "The Quantum Bull" ile yaptığı podcast'te, kuantum bilişimin geleceğine dair detaylı görüşlerini paylaştı. Özellikle deneysel ilerlemelerin, "ölçeklenebilir kuantum bilişimin mümkün olmayabileceği" yönündeki şüphelerini büyük ölçüde azalttığını ifade ediyor.
Aaronson, sektördeki şirketleri iki ana kategoriye ayırıyor: Gerçek teknik sorunları çözmeye odaklanan ve kayda değer ilerlemeler kaydeden büyük şirketler ve startup'lar; bir de halka arz (IPO) ve astronomik değerlemeler elde etmeye, perakende yatırımcılara ve hükümetlere kuantum bilişimin optimizasyon, makine öğrenimi ve finans alanlarında devrim yaratacağı hikayesini satmaya odaklanan şirketler. Aaronson, bu iki grubun şu anda neredeyse tamamen ayrı olduğunu vurguluyor. Podcast'te ayrıca IonQ gibi bazı şirketlerin hükümetlere yaptığı yanlış beyanlara dair doğrudan eleştirilerini de dile getiriyor. Bu ayrım, kuantum bilişim alanındaki gerçek ilerlemeyi ve pazarlama odaklı yaklaşımları anlamak açısından kritik bir bakış açısı sunuyor.
Kuantum bilişim alanındaki gerçek ilerlemeler ile pazarlama odaklı abartılar arasındaki farkı ortaya koyarak, teknolojinin geleceğine dair daha gerçekçi bir perspektif sunuyor.