Amy Bies'in 2007'deki bir araba kazası sonrası yüksek kan şekeri ve kolesterol seviyeleriyle başlayan sağlık sorunları, 2013'te kalp krizi ve 2019'a gelindiğinde 12 farklı ilaç kullanımıyla devam etti. Başlangıçta Tip 2 diyabet ve kalp hastalığı riski ayrı ayrı ele alınsa da, Bies'in durumu, bu hastalıkların sadece talihsiz birer tesadüf olmadığını, aksine aynı biyolojik mekanizmalardan kaynaklandığını gösteren yeni bir tıbbi anlayışın örneği oldu.
Tıp araştırmacıları artık kalp, böbrek ve insülin düzenlemesi gibi görünüşte ilgisiz organ ve sistemleri etkileyen bu rahatsızlıkların, yağ hücrelerinde başlayıp tehlikeli bir döngüye dönüşen tek bir kök nedene sahip olduğunu düşünüyor. Bir organdaki hasarın diğer ikisini etkilemesiyle bir kısır döngü oluşuyor. Johns Hopkins Üniversitesi'nden kardiyolog Chiadi Ndumele'nin de belirttiği gibi, bu üç organ ve sistemin hastalıkları "muazzam derecede birbiriyle ilişkili". Bu güçlü bağlar nedeniyle Amerikan Kalp Derneği, 2023 yılında bu durumları "kardiyo-böbrek-metabolik sendrom" (CKM) adı altında tek bir çatı altında topladı. CKM, diyabet ve obeziteyi de kapsayan "metabolik sendrom"u içeriyor.
İyi haber şu ki, CKM sendromu yeni ilaçlarla tedavi edilebiliyor. Wegovy, Ozempic ve Mounjaro gibi popüler GLP-1 reseptör agonistleri, CKM'nin altında yatan ortak patolojiyi hedef alıyor. Tedavi alanındaki bu ilerlemeler "gerçekten büyük bir fark yarattı". Bu ilaçların çoğu enjeksiyon formunda ve maliyetleri yüksek olsa da, bazı hap versiyonları onay aşamasında ve Medicare kapsamındaki kişiler için aylık 50 dolara kadar düşebilecek. Araştırmacılar, Amerikalıların yüzde 90'ının sendrom için en az bir risk faktörüne sahip olduğunu tahmin ederken, bu yeni tedavi seçenekleri büyük bir umut vadediyor.
Kalp, böbrek ve diyabet gibi kronik hastalıkların tek bir sendrom olarak tanımlanması, daha bütüncül ve etkili tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesinin önünü açıyor.