Aktör ve film yapımcısı Joseph Gordon-Levitt, yapay zeka sektöründeki düzenleme eksikliğini sert bir dille eleştirerek, denetimsiz gelişimin tehlikelerine dikkat çekti. Fortune Brainstorm AI konferansında yaptığı konuşmada, "Bu teknolojiyi geliştiren şirketler neden herhangi bir yasaya uymak zorunda değil? Bu hiç mantıklı değil" diyerek sektörün kendi kendini düzenleme çabalarının yetersiz kaldığını vurguladı. Özellikle büyük platformlardaki "yapay zeka arkadaşlıklarının" çocuklar için uygunsuz içeriklere yöneldiği vakaları örnek gösteren Gordon-Levitt, şirket içi politikaların dışsal yasalara göre yetersiz olduğunu, zira bu tür özelliklerin kurumsal etikçiler tarafından onaylandığını belirtti. Eleştirileri kısmen Meta'yı hedef alırken, Meta sözcüsü Andy Stone, Gordon-Levitt'in eşinin daha önce Meta'nın rakibi OpenAI'ın yönetim kurulunda yer aldığını belirterek karşı çıktı. Gordon-Levitt, hükümet denetimi olmadan etik ikilemlerin rekabet dezavantajına dönüştüğünü savundu; kamu yararını önceliklendiren bir şirketin "düşük yolu" seçen bir rakip tarafından geride bırakılma riski taşıdığını ifade etti. Bu nedenle, özel sektör ile kamu hukuku arasında bir etkileşim olmadığı sürece iş teşviklerinin kaçınılmaz olarak "karanlık sonuçlara" yol açacağına inandığını dile getirdi.
Gordon-Levitt, düzenleme eksikliğinin ötesinde, yapay zekanın çocuklar üzerindeki psikolojik etkileri hakkında da derin endişelerini dile getirdi. Yapay zeka oyuncaklarında kullanılan algoritmaları "slot makinelerine" benzeterek, bağımlılık yapıcı psikolojik teknikler kullandıklarını söyledi. NYU psikoloğu Jonathan Haidt ile yaptığı görüşmelere dayanarak "sentetik yakınlık" konusunda uyarılarda bulundu. İnsan etkileşiminin genç beyinlerde nöral yolları geliştirmeye yardımcı olduğunu, ancak yapay zeka sohbet robotlarının gelişim yerine reklam hizmet etmek için tasarlanmış "sahte" etkileşimler sağladığını savundu. "Bence bu şirketlerin sattığı sentetik yakınlığa maruz bırakırsanız, çok kötü bir yola giriyorsunuz" dedi. Haidt'in "The Anxious Generation" adlı kitabına da atıfta bulunarak, teknolojinin özellikle akıllı telefonların Gen Z üzerindeki etkilerini, ağaç köklerinin çevresel faktörlerle şekillenmesi metaforuyla açıkladı.
Yapay zeka teknolojilerinin etik ve yasal çerçeveler olmadan ilerlemesinin, özellikle çocuklar ve toplumsal değerler üzerinde ciddi olumsuz sonuçlar doğurabileceği endişesi giderek artıyor.