Ana Sayfa

Dijital Dosyalar Gerçekten Ağır Hissetseydi Ne Olurdu?

1 dk okuma

Yazar, Apple'ın basınca duyarlı trackpad'i Force Touch'ı kullanarak dijital nesnelerle etkileşim kurarken fiziksel özelliklerin yansıtılması fikrini araştırıyor. Geliştirdiği interaktif demo, dört farklı sürükle-bırak öğesi sunuyor. "Ağır Blok"u kaldırmak ve sürüklemek için yüksek basınç gerekirken, "Hafif Baloncuk" en ufak bir dokunuşla hareket ediyor. "Yapışkan Not" başlangıçta yüksek basınçla ayrılıyor, ancak sonra kolayca hareket ettirilebiliyor. "Yapışkan Ped" ise kolayca tutulurken, bırakmak için daha fazla basınca ihtiyaç duyuyor. Bu öğelerin gölgeleri de ağırlıklarına göre değişiyor; ağır nesneler koyu, hafif nesneler yaygın gölgeler oluşturuyor. Ayrıca, basınç eşiğine ulaşılmadan önce bir kağıt hışırtısı sesi de duyuluyor, bu da ağır nesneler için daha uzun sürüyor.

Bu deney, dijital arayüzlerin göz ardı ettiği önemli bir noktayı vurguluyor: fiziksel dünyada ağırlık, bir nesnenin çaba gerektirdiğini, sonuçları olduğunu ve dikkatsizce hareket ettirilmemesi gerektiğini iletir. İnsanlar, bir şeyi kaldırmadan önce ağırlığını tahmin ederek kavrayışlarını, duruşlarını ve dikkatlerini buna göre ayarlarlar. Ancak dijital dünyada, 4 GB'lık bir video dosyası ile 4 KB'lık bir metin dosyasını sürüklemek arasında hiçbir fark yoktur. Tüm fotoğraf arşivini silmek, bir yazım hatasını silmekle aynı tıklama eforunu gerektirir.

Yazar, bu fiziksel metaforların dijital etkileşimlere nasıl entegre edilebileceğini hayal ediyor. Örneğin, dosya boyutu arttıkça sürükleme eforunun da artması, kullanıcıların dosya sistemleri hakkında sezgisel bir anlayış geliştirmesini sağlayabilir. Benzer şekilde, veritabanını zorlayacak pahalı bir sorguyu başlatmak "ağır" hissettirilebilirken, basit bir arama "hafif" kalabilir. Yıkıcı eylemler (silme, üzerine yazma, canlıya alma) daha fazla basınç gerektirerek, kullanıcıya eylemin ciddiyetini fiziksel olarak hissettirebilir. Bu, bir onay iletişim kutusu yerine, eyleme olan fiziksel bir bağlılık hissi yaratır.

İçgörü

Dijital arayüzlere fiziksel ağırlık ve direnç hissi eklemek, kullanıcıların dijital nesnelerle daha sezgisel ve bilinçli bir şekilde etkileşim kurmasını sağlayarak, eylemlerin önemini ve sonuçlarını fiziksel olarak deneyimlemelerine olanak tanır.

Kaynak