Brigitte Bardot, Fransız sinemasının uluslararası bir seks sembolü haline gelen ve daha sonra film endüstrisinden ayrılarak hayvan hakları aktivizmine adayan efsanevi oyuncu ve şarkıcı, 91 yaşında vefat etti. Ölümü, kendi adını taşıyan vakfı tarafından duyuruldu. Bardot'nun vefatı üzerine Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, onu "özgür bir yaşamın ve evrensel bir parlaklığın vücut bulmuş hali" olarak nitelendirirken, aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi lideri Jordan Bardella ve Marine Le Pen de Bardot'nun cesaretini, vatanseverliğini ve hayvanlara olan bağlılığını vurgulayarak taziye mesajları yayımladı. Saint-Tropez kasabası da Bardot'nun kasabayı dünya çapında tanıtan "en parlak elçisi" olduğunu belirtti. 1956 yapımı "Ve Tanrı Kadını Yarattı" filmiyle dünya çapında üne kavuşan Bardot, sonraki yirmi yıl boyunca "seks kedisi" arketipinin sembolü oldu. Ancak 1970'lerin başında oyunculuktan emekli olduğunu açıklayarak siyasi olarak daha aktif hale geldi ve hayvan hakları konusunda açık sözlü bir kampanyacı oldu. Hayvan haklarına olan derin bağlılığıyla tanınsa da, etnik azınlıklar, göçmenlik, İslam ve eşcinsellik hakkındaki kışkırtıcı yorumları nedeniyle 1997-2008 yılları arasında ırkçı nefreti körüklemekten altı kez mahkum edildi ve para cezalarına çarptırıldı. Özellikle Fransa'daki Müslüman topluluğunu hedef alan ifadeleri büyük tepki çekmişti. 1934 yılında Paris'te doğan Bardot, bale eğitimi alarak sanat dünyasına adım attı ve 15 yaşındayken Elle dergisinin kapağında yer alarak modellik kariyerine başladı. Hem sanatsal yeteneği hem de tartışmalı duruşuyla 20. yüzyılın en ikonik figürlerinden biri olarak tarihe geçti.
Brigitte Bardot'nun ölümü, onun hem sinema dünyasındaki ikonik mirasını hem de hayvan hakları aktivizmindeki kararlı duruşunu ve tartışmalı siyasi görüşlerini bir kez daha gündeme getirerek karmaşık kişiliğini ve toplumsal etkisini hatırlatıyor.