WikiLeaks kurucusu Julian Assange, Nobel Vakfı'na karşı, Nobel Barış Ödülü fonlarını kötüye kullandığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Assange, vakfın, kendi ülkesine ABD'nin saldırması çağrısında bulunan Venezuelalı muhalif figür Maria Corina Machado'ya ödül vermesinin Alfred Nobel'in vasiyetine aykırı olduğunu iddia ediyor. Nobel'in vasiyetine göre, Barış Ödülü fonları yalnızca barışı teşvik eden amaçlar için kullanılabilir ve savaş veya yabancı askeri müdahaleyi desteklemek için kullanılamaz. Assange'a göre, Machado'ya ödül parası ödenmesi bu yetkiyi ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda İsveç yasalarına göre bir suç teşkil edebilir ve Nobel Barış Ödülü'nün bir "savaş aracı" olarak kullanılmasına yol açabilir.
Assange'ın şikayeti, Machado'nun Venezuela'ya potansiyel ABD askeri müdahalesini destekleyen ve Washington'ın Karayipler'deki askeri yığınağı sırasında güç kullanımını savunan bir dizi kamuoyu açıklamasını içeriyor. Machado'nun, Venezuela kıyılarındaki teknelere yapılan ve 95 kişinin ölümüne neden olan ABD saldırılarını haklı çıkardığı belirtiliyor. ABD bu saldırıların "narko-teröristleri" hedef aldığını iddia ederken, BM bunları "yargısız infaz" olarak kınamıştı. Assange, ABD hükümeti ve Maria Corina Machado'nun, ödülün otoritesini, Venezuela'nın 1.7 trilyon dolarlık petrol ve diğer kaynaklarını yağmalamak amacıyla Machado'yu zorla iktidara getirmek için bir "savaş gerekçesi" sağlamak üzere kullandığını savunuyor.
Bu gelişmeler, ABD'nin Venezuela üzerindeki siyasi baskısını artırdığı ve bölgedeki askeri varlığını güçlendirdiği bir döneme denk geliyor. Dönemin ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela'nın Güney Amerika tarihindeki en büyük donanma tarafından çevrili olduğunu iddia etmişti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise ABD'nin Venezuela kıyılarındaki eylemlerinin Washington ile bir anlaşmaya varma umutlarını baltaladığını belirtmişti.
Bu dava, Nobel Barış Ödülü'nün politik manipülasyonlara ve uluslararası çatışmalara alet edilme potansiyeline dair ciddi endişeleri gündeme getiriyor.