Yazar, Windows 10 desteğinin sona ermesiyle birlikte milyonlarca kullanıcının karşılaştığı bir sorunu ele alıyor: donanım gereksinimleri nedeniyle Windows 11'e yükseltme yapamamak. Özellikle TPM 2.0 çipi eksikliği, birçok güçlü ancak eski bilgisayarın yeni işletim sistemine geçişini engelliyor. Yazarın kendi 10 yıllık laptopu da bu durumdan muzdarip. Ancak Microsoft, bu uyumsuzluğu tespit etmesine rağmen, kullanıcıları sürekli olarak Windows 11'e geçmeleri için rahatsız edici bildirimlerle taciz ediyor.
Bu bildirimlerin en büyük sorunu ise kapatılamaması. Kullanıcılara sadece "daha sonra hatırlat" veya "daha fazla bilgi edin" seçenekleri sunuluyor. "Daha sonra hatırlat" seçeneği, bildirimin sürekli tekrar etmesine onay vermek anlamına gelirken, "daha fazla bilgi edin" ise kullanıcıyı yeni laptop reklamlarının gösterildiği Windows Mağazası'na yönlendiriyor. Yazar, Microsoft'un bu durumu kasıtlı bir tasarım tercihi olarak gördüğünü ve kullanıcıların "hayır" deme veya bildirimi tamamen reddetme yeteneğini bilerek ortadan kaldırdığını belirtiyor.
Makale, Microsoft'un bu "enshittification" (boka çevirme) stratejisini ve kullanıcılarına karşı düşmanca tavrını eleştiriyor. Kullanıcıların kendi satın aldıkları ve hatta Pro sürümünü kullandıkları işletim sisteminde bile kontrol sahibi olamaması, OneDrive ve Microsoft hesabı kullanımına zorlanması gibi konulara değiniliyor. Yazar, Microsoft'un cihazın uyumsuz olduğunu kabul etmesine rağmen bu dayatmayı sürdürmesini "taciz" olarak nitelendiriyor ve kullanıcıların mahremiyetine ve tercihlerine saygı gösterilmediğini vurguluyor.
Kullanıcıların kendi cihazları üzerindeki kontrolünü kısıtlayan ve onları istenmeyen güncellemelere zorlayan agresif bir tasarım yaklaşımını gözler önüne seriyor.