United Launch Alliance'tan (ULA) ayrılmasından sadece dört gün sonra, Tory Bruno'nun Blue Origin'in yeni kurulan Ulusal Güvenlik Grubu'nun başına geçeceği duyuruldu. Blue Origin CEO'su Dave Limp, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Bruno'yu şirkete davet ederek, ulusumuza en iyi teknolojiyle destek olma inancını paylaştıklarını ve Bruno'nun eşsiz deneyiminin bu misyonu hızlandıracağına inandığını belirtti. Bruno, ULA'daki görevinden önce Lockheed Martin'de uzun yıllar çalışmış, Hava Kuvvetleri'nin Kıtalararası Balistik Füze (ICBM) Yeniden Giriş Sistemleri ve Donanma'nın Trident 2 D5 Filo Balistik Füzesi (FBM) gibi birçok önemli silah sisteminde rol almıştır.
Tory Bruno, ULA'da on yılı aşkın bir süre Başkan ve CEO olarak görev yaptı. Bu dönemde şirketi Atlas ve Delta roketlerinden, Blue Origin'in BE-4 motorları tarafından desteklenen Vulcan roketine geçiş sürecinde yönetti. Vulcan roketi, Ocak 2024'te ilk uçuşunu gerçekleştirdi, iki sertifikasyon uçuşunu tamamladı ve ABD Uzay Kuvvetleri tarafından ulusal güvenlik yüklerini fırlatmak üzere onaylandı. Bruno, 26 Aralık tarihli sosyal medya paylaşımında, ULA'yı kapanmaktan kurtarma, Vulcan'ı sahaya sürme ve sağlam bir yola oturtma görevini tamamladığını, şimdi ise Blue Origin'de yeni ulusal güvenlik yetenekleri yaratma misyonuna hizmet edeceğini ifade etti.
Bruno'nun bu geçişi, Blue Origin'in yörünge fırlatma alanında önemli adımlar attığı bir döneme denk geliyor. Şirketin ağır kaldırma roketi New Glenn, 2025'te ilk iki görevini başarıyla tamamladı ve bir booster'ını kurtarma gemisi 'Jacklyn'e indirmeyi başardı. Blue Origin, ULA ve SpaceX ile birlikte, ABD Uzay Kuvvetleri tarafından en değerli ve hassas uydularını fırlatmaya yetkili üç şirketten biri olarak tanındı. Nisan 2025'te duyurulan Ulusal Güvenlik Uzay Fırlatma Faz 3 Şerit 2 sözleşmesi kapsamında Blue Origin'e yedi görev atanması planlanıyor. Bruno'nun Blue Origin ile ilişkisi, ULA'nın Vulcan roketi için BE-4 motorlarını seçtiği Eylül 2014'e dayanıyor.
Eski ULA CEO'su Tory Bruno'nun Blue Origin'e katılması, şirketin ulusal güvenlik fırlatma pazarındaki konumunu güçlendirirken, uzay endüstrisindeki rekabeti ve stratejik işbirliklerini yeniden şekillendiriyor.