1844 yılında, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ilk telgraf hattı sadece altı aylıkken, sanal bir satranç tahtasına dönüştü. 18 Kasım 1844'te, Washington Satranç Kulübü, Baltimore'daki rakiplerine bir maç için meydan okudu. 26 Kasım'da başlayan bu tarihi oyun, Washington'daki oyuncuların Baltimore'daki rakipleriyle 60 kilometre uzaktan, elektrikli telgraf aracılığıyla oynamasıyla benzersizdi. Samuel Morse ve ekibinin Mayıs ayında açtığı Baltimore-Washington telgraf hattı üzerinden hamleler iletiliyordu. Bu olay, o döneme kadar oynanmış hiçbir satranç oyununa benzemiyordu ve telekomünikasyonun oyun dünyasına ilk adımlarından biriydi.
Bu ilk oyunun ardından telgraf üzerinden satranç maçları yaygınlaştı ve günler süren karşılaşmalar yaşandı. Morse, telgraf ağını New York'a genişletmek için Kongre'ye lobi yaparken satrancı bir örnek olarak kullandı. Telgraf satrancı, sadece bir yenilik olmanın ötesine geçerek, Amerika Birleşik Devletleri ve Britanya'da iyi bilinen bir trend haline geldi. Tarihçi Simone Müller-Pohl'un belirttiği gibi, bu yöntem daha sonra radyo, telefon hatları, uydu ve çevrimiçi arayüzler gibi diğer telekomünikasyon araçlarıyla oynanan satrancın öncüsü oldu. Günümüzde satranç, forumlar, e-posta ve özel canlı hizmetler aracılığıyla çevrimiçi olarak oynanıyor ve hatta bir e-spor dalına dönüştü.
Yakın zamanda, satranç 2025 Esports World Cup'a dahil edildi. Dünya genelinde yaklaşık 600 milyon yetişkinin düzenli olarak satranç oynadığı tahmin ediliyor ve birçoğu uzun mesafelerden oynamak için mevcut her türlü aracı kullanıyor. 1500 yıllık bu oyun, ilk telgrafın inşa edilmesinden sadece aylar sonra elektrikle buluşarak, en yeni telekomünikasyon teknolojileriyle her zaman bir yolunu bulup birleşmeye devam ediyor.
19. yüzyılda telgrafın ilk uygulamalarından biri olan satranç maçları, telekomünikasyonun oyun dünyasını nasıl dönüştüreceğinin erken bir göstergesiydi ve günümüzün çevrimiçi oyun ve e-spor kültürünün temellerini attı.