Makale, hassas metinleri (örneğin kredi kartı veya çek numaraları) gizlemek için pikselleme (mozaikleme) yönteminin neden yanıltıcı bir güvenlik hissi verdiğini ve aslında kolayca tersine çevrilebileceğini açıklıyor. Genellikle yüzleri tanınmaz hale getirmek için kullanılan bu yöntemin, metinler söz konusu olduğunda yetersiz kaldığını vurguluyor. Yazar, piksellemenin, bir fotoğrafı tanınmayacak kadar detaylı bir şekilde geri döndürmenin kolay bir yolu olmadığı için yüzler için genellikle sorun olmadığını belirtiyor. Ancak, hassas sayıları ve metinleri gizlemek için kullanıldığında durumun farklı olduğunu gösteriyor.
Yazar, piksellemenin nasıl aşılabileceğini adım adım gösteriyor. İlk olarak, saldırganın gizlenmiş metnin bulunduğu belgenin (örneğin boş bir çek veya kredi kartı) temiz bir versiyonuna ihtiyacı var. Bu, orijinal görselden sayıları Photoshop ile silerek veya aynı kuruluştan kendi kartının fotoğrafını çekerek elde edilebilir. İkinci adımda, olası tüm hesap numaraları için bir betik (script) kullanarak görseller oluşturulur. Örneğin, bir VISA kartı için her dört haneli bölüm ayrı ayrı ele alınarak on binlerce görsel üretilebilir. Üçüncü adımda, orijinal görseldeki pikselleme boyutu ve ofseti belirlenir ve oluşturulan tüm görseller aynı şekilde pikselleme işlemine tabi tutulur. Son olarak, her piksellemiş görselin mozaik parlaklık vektörü (her mozaik bölgenin parlaklık seviyesi) çıkarılır ve orijinal piksellemiş görselin parlaklık vektörü ile karşılaştırılarak gizlenmiş sayıların ne olduğu tespit edilir. Bu yöntem, piksellemenin hassas bilgileri korumada etkisiz olduğunu ve basit tekniklerle bile kırılabileceğini ortaya koymaktadır.
Pikselleme, hassas metinleri gizlemede yetersiz bir yöntem olup, basit görsel işleme teknikleriyle kolayca tersine çevrilebilir ve bu da kişisel verilerin güvenliğini tehlikeye atar.