Hacker, müzisyen ve enstrüman yapımcısı Linus Akesson, Maurice Ravel'in ikonik eseri Boléro'yu tamamen kendi yapımı 8-bit enstrümanlarla icra ettiği iddialı bir projeyi tamamladı. Yaklaşık yarım yıl süren bu çalışma, 9 saat 42 dakikalık çekim, 52 mikser kanalı ve 9 farklı enstrümanı bir araya getirerek ortaya çıktı. Akesson, bu projeyi kendi araç ve yöntemlerini büyük ölçekte test etmek için bir fırsat olarak gördüğünü belirtiyor ve sonuçtan duyduğu memnuniyeti dile getiriyor. Proje, müzik ve teknolojinin yaratıcı bir birleşimini sergileyerek izleyicilere eşsiz bir deneyim sunuyor.
Kullanılan enstrümanlar arasında Qweremin, Qwertuoso, Paulimba, Tenor Commodordion, Family Bass, disket sürücüsü gürültü enstrümanı, C=TAR, Chipophone ve yeni eklenen NES timpani gibi özgün tasarımlar bulunuyor. Özellikle NES timpani'nin ses kontrolü için ilginç bir teknik kullanılmış: NES'in ünlü merdiven üçgen dalga formundan faydalanılarak, ses seviyesi kontrolü olmayan bu kanalda zarf (envelope) etkisi yaratmak için Super Mario Bros.'ta da kullanılan bir yöntemden yararlanılmış. Bu yöntemde, üçgen kanalın ADPCM örnek oynatma kanalıyla karıştırılması ve doğrusal olmayan bir direnç ağı üzerinden geçirilmesiyle sesin sıkıştırılması sağlanıyor.
Videonun büyük bir kısmında ses ve görüntünün eş zamanlı kaydedildiği belirtilirken, otomat (automaton) için farklı bir yaklaşım benimsenmiş. Otomatın %100 tekrarlanabilir performansı sayesinde, her bir donanım bölümünün sesi ayrı ayrı ve yakın mikrofonlarla kaydedilip daha sonra görselle birleştirilerek mikslenmiş. Bu detaylar, Akesson'ın projesine gösterdiği özeni ve teknik ustalığı gözler önüne seriyor ve izleyicilere keşfedilecek birçok küçük ayrıntı bırakıyor.
Linus Akesson'ın bu projesi, müzik ve teknolojiyi bir araya getiren yaratıcı donanım mühendisliğinin ve sanatsal ifadenin sınırlarını zorluyor.