Las Vegas, resesyon veya pandemi olmamasına rağmen bu yıl ziyaretçi sayısında yaklaşık %8'lik bir düşüş yaşıyor. Yazar, şehrin "kapitalizmin en çıplak hali" olduğunu ve ekonomik deneyler için bir laboratuvar görevi gördüğünü belirtiyor. Nevada ekonomisinin üçte birinden fazlasını turizmin oluşturması nedeniyle, şehirdeki veriler, işletmelerin müşterilerinden ne kadar kar elde edebileceği konusunda önemli ipuçları sunuyor. Bu yılki turizmdeki düşüş, Las Vegas'ın doygunluk noktasına ulaşmış olabileceğini gösteriyor. Bir zamanlar ucuz slot makineleri ve uygun fiyatlı büfelerin şehri olan Vegas, artık orta sınıf tüketiciler için cazip bir değer sunmuyor.
Yazar, bu teorinin pek de aykırı olmadığını, zira Vegas'ın pahalılaştığına dair şikayetlerin yaygın olduğunu ifade ediyor. Kendi deneyiminden yola çıkarak, World Series of Poker gezisi için otel rezervasyonu yaparken fiyatların normalden daha düşük olduğunu fark ettiğini belirtiyor. Ancak bu indirimli fiyatlara rağmen, Haziran ve Temmuz aylarında ziyaretçi hacimleri bir önceki yıla göre sırasıyla %11.3 ve %12.0 oranında düştü. Yılın ilk on ayında ise turizm %7.6 oranında geriledi. Bu düşüş, 2020'deki COVID yılı hariç, kaydedilen en büyük yıllık turist düşüşü olma yolunda ilerliyor. Oda fiyatlarındaki düşüş ve enflasyon etkisiyle gelir kaybının daha da derinleşeceği öngörülüyor. Kumar gelirleri ise enflasyonla birlikte %1.6'lık bir düşüşle daha sağlam duruyor, ancak bu artışın ana nedenleri bakara ve mobil spor bahisleri olarak gösteriliyor.
Las Vegas'ın orta sınıf ziyaretçiler için cazibesini yitirmesi, fiyatlandırma stratejilerinin müşteri memnuniyeti ve sürdürülebilir turizm üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor.