Girişimler genellikle daha büyük anlaşmalar ve uzun vadeli sözleşmeler için kurumsal müşterilere yönelir. Ancak, kurumsal müşteriler ürünleri kullanmaya başladıkça, farklı kullanıcı rolleri ve erişim seviyelerini yönetmek için gelişmiş izin sistemleri talep ederler. Başlangıçta basit bir izin kontrolü uygulaması sorunsuz çalışsa da, platform kullanımı arttıkça veri, kullanıcı ve ilişkilerin miktarı bu uygulamanın sınırlarını zorlar. Kısa sürede, en büyük müşteriniz uygulamanızın yavaşlığı nedeniyle hizmeti bırakma tehdidinde bulunabilir.
Bu sorunu açıklamak için, klasörler ve dosyaların olduğu basit bir uygulama örneği verilebilir: bir yönetici tüm klasörleri ve dosyaları görebilirken, standart kullanıcılar yalnızca oluşturdukları veya kendileriyle paylaşılan dosya ve klasörleri görebilir. İlk yaklaşım, her istekte izinleri ve kullanıcının erişebileceği verileri hesaplamak için veritabanını sorgulamaktır. Kullanıcının rolü kontrol edilir; yöneticiyse tüm kaynaklar döndürülür. Standart kullanıcılar için ise, sahip oldukları veya kendileriyle paylaşılan kaynaklar sorgulanır. Bir klasör paylaşıldığında veya sahip olunduğunda, tüm alt öğelerine erişim sağlanır. Bu durum, özyinelemeli sorguların ortaya çıkmasına neden olur.
Kaynak sayısı arttıkça ve iç içe geçme derinleştikçe, bu sorgular yavaşlar. Paylaşılan kaynaklar için de benzer şekilde hem üst öğeleri (tam yolu göstermek için) hem de alt öğeleri (klasör paylaşıldıysa) sorgulamak gereklidir. Bu tür "okuma zamanlı" izin sorguları, sistemin ölçeklenememesine ve performans sorunlarına yol açarak kullanıcı deneyimini olumsuz etkiler ve nihayetinde müşteri kaybına neden olabilir. Bu nedenle, kurumsal düzeyde ölçeklenebilir bir izin sistemi tasarlarken daha gelişmiş stratejiler düşünmek kritik öneme sahiptir.
Kurumsal uygulamalarda izin sistemlerinin doğru tasarlanmaması, ölçeklenebilirlik ve performans sorunlarına yol açarak müşteri kaybına neden olabilir.