Ana Sayfa

Kadınlar İçin İşe Gidiş Gelişin Gizli Maliyeti

1 dk okuma

Son yıllarda kadınların profesyonel alanda elde ettiği kazanımlara rağmen, toplumsal cinsiyetler arası ücret farkı gibi eşitsizlikler devam etmektedir. Bu eşitsizliğin önemli bir nedeni ise ebeveynliktir; çocuk sahibi olmak, annelerin istihdam ve kazançlarında kalıcı bir düşüşe yol açarken, babaları benzer şekilde etkilememektedir. Çalışan anneleri destekleme tartışmaları genellikle sübvansiyonlu çocuk bakımı ve ücretli ebeveyn izni gibi aile politikalarına odaklanırken, önemli bir faktör olan işe gidiş geliş süresi yeterince ele alınmamaktadır.

Yapılan araştırmalar, annelerin işlerini sürdürebilmesinde işe gidiş geliş süresinin kritik bir rol oynadığını göstermektedir. Bu durum sadece Amerika Birleşik Devletleri'nde değil, çok daha güçlü aile politikalarına ve sosyal güvenlik ağlarına sahip ülkelerde de gözlemlenmektedir. İşe gidiş geliş süreleri, sosyoekonomik düzey fark etmeksizin kadınları olumsuz etkilemektedir. Antropolog Judith K. Brown'ın yarım asır önceki gözlemleri, kadınların tarih boyunca çocuk bakımıyla uyumlu işlere yöneldiğini, bu işlerin genellikle evden çok uzak olmamasını gerektirdiğini ortaya koymuştur. Günümüzde eğitim gibi diğer eşitsizlik faktörleri azalırken, evden uzaklık ve dolayısıyla işe gidiş geliş süresi, istihdam tabanlı toplumsal cinsiyet eşitsizliğinde daha büyük bir rol oynamaktadır.

Yaklaşık on yıl önce yapılan bir araştırma, ortalama işe gidiş geliş sürelerinin daha uzun olduğu ABD şehirlerinde evli kadınların işgücüne katılım oranlarının daha düşük olduğunu bulmuştur. Bu bulgu, daha detaylı verilerle yapılan tekrarlayan çalışmalarla da doğrulanmıştır; ortalama işe gidiş geliş süresindeki her 10 dakikalık artışın, kadınların işgücüne katılım oranını %4.4 oranında azalttığı tespit edilmiştir. Bu durum, annelerin ev dışında çalışabilmeleri için toplumun evlerine yakın iş imkanlarını artırması gerektiği gerçeğini ortaya koymaktadır.

İçgörü

İşe gidiş geliş süreleri, kadınların işgücüne katılımını ve kariyer gelişimini doğrudan etkileyerek toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren önemli bir faktördür.

Kaynak