Yazar, 2021 model M1 Max MacBook Pro'sunu satarak yeni bir Framework 13 DIY Edition laptop satın alma deneyimini paylaşıyor. Kendisini "laptop meraklısı" olarak tanımlayan yazar, geçmişten gelen bilgisayar kurcalama ve özelleştirme tutkusunu bu yeni cihazda bulduğunu belirtiyor. Framework 13'ün modüler yapısı ve tamir edilebilirliği, yazarın bu tercihindeki ana etkenlerden biri. Bu makale, yazarın sadece yeni bir laptopa geçiş hikayesi değil, aynı zamanda kişisel bilgisayarlarla olan uzun ve tutkulu ilişkisinin bir yansıması niteliğinde.
Yazar, geçmişte sahip olduğu Samsung NC10 Netbook ile yaşadığı deneyimlere geniş yer veriyor. 2008 yılında edindiği bu netbook'un mütevazı donanımına rağmen, RAM'ini 2 GB'a yükseltmek, yavaş HDD'sini SSD ile değiştirmek, hatta bir Hackintosh'a dönüştürmek gibi çeşitli modifikasyonlar yaptığını anlatıyor. Hackintosh deneyiminin ardından Linux'a geçiş yaparak CrunchBang, Arch gibi hafif dağıtımları denediğini ve XMonad gibi tiling WM'lerle uğraştığını belirtiyor. Bu süreçte, GMABooster gibi araçlarla ekran kartının performansını artırmaya çalıştığını da ekliyor. Yazar için bu donanım ve yazılım kurcalama eylemlerinin, aslında bitmiş ürünü kullanmaktan çok daha keyifli olduğunu vurguluyor.
Bu derinlemesine kişisel geçmiş, yazarın Framework 13'e olan hayranlığını daha iyi açıklıyor. Framework 13, kullanıcılara kendi parçalarını seçme, kolayca yükseltme ve tamir etme imkanı sunarak, yazar gibi "laptop meraklılarının" içindeki tamirci ve özelleştirme ruhunu besliyor. Bu, sadece bir bilgisayar değil, aynı zamanda sürekli keşfedilecek ve geliştirilecek bir platform vaat ediyor.
Framework 13, teknoloji meraklılarına ve özelleştirme tutkunlarına hitap eden modüler yapısıyla, kişisel bilgisayar deneyimini yeniden şekillendiriyor.