Yazar, güncel ve popüler diller yerine, bilgisayar bilimlerinin en eski dillerinden biri olan Fortran'ı öğrenmeye karar verdiğini belirtiyor. FORmula TRANslator'ın kısaltması olan Fortran, 1957'de IBM'de John Backus tarafından bilimsel uygulamalar için geliştirildi. O zamandan beri birçok sürüm (Fortran 90, 2003, 2018 gibi) yayınlanmış olup, özellikle yüksek performanslı hesaplama ve süper bilgisayar kıyaslamalarında günümüzde hala popülerliğini korumaktadır. Bu durum, dilin mühendislik ve bilim dünyasındaki kalıcı etkisini gösteriyor.
Fortran öğrenirken, "fixed form" ve "free form" arasındaki farkı anlamak önemlidir. Punch kartlarından miras kalan "fixed form" düzeni, yorum ve ifadelerin belirli sütunlara yerleştirilmesi gibi kısıtlamalara sahipken, Fortran 90 ile tanıtılan "free form" bu kısıtlamaları kaldırarak daha esnek bir yazım imkanı sunar. Makalede "free form" Fortran'ın öğrenileceği ve GNU Fortran (gfortran) derleyicisinin kullanılacağı belirtiliyor. Kodun "free form" olduğunu belirtmek için .f90 veya daha yeni bir dosya uzantısı kullanılması önerilir; zira .f90 uzantısı, kodun Fortran 90 standardına uygun olduğu anlamına gelmez, yalnızca serbest biçimli kaynak kodu gösterir.
TypeScript ve Python gibi modern dillerden gelen bir geliştirici için Fortran'ın sözdizimi ilk başta farklı gelebilir. Ancak yazar, Fortran'ın diğer dillerdeki "sentaktik şeker" karmaşasından kaçındığını ve oldukça anlaşılır olduğunu ifade ediyor. Basit bir "Hello, world!" örneği üzerinden, her Fortran programının program <program-adı> ile başlayıp end program <program-adı> ile bittiği ve terminale metin yazdırmak için print *, '<mesaj>' komutunun kullanıldığı gösteriliyor. Modern Fortran'da anahtar kelimeler için snake_case kullanımı tavsiye edilse de, eski SCREAMING_CASE veya diğer büyük/küçük harf kullanımları da hala geçerlidir.
Fortran'ın hala bilimsel hesaplama ve yüksek performanslı sistemlerde kritik bir rol oynaması, eski programlama dillerinin modern teknoloji dünyasındaki kalıcılığını ve değerini ortaya koyuyor.