2021 yılında Ford, efsanevi pick-up modeli F-150'nin tamamen elektrikli versiyonu olan F-150 Lightning'i tanıttığında büyük bir heyecan yaratmıştı. 100 dolarlık bir ön ödeme ile bekleme listesine adını yazdıran birçok kişi, 2022'de başlayacak üretimi sabırsızlıkla bekliyordu. Bu duyuru, elektrikli araçların geleneksel garajlara girmesi için harika bir yol olarak görülüyordu, zira F-150 Amerika'nın en çok satan kamyonetiydi.
Ancak araçlar piyasaya çıktığında sorunlar baş göstermeye başladı. F-150 Lightning'in güçlü çekme kapasitesine rağmen, ağır yüklerle çekiş veya sürüş menzili önemli ölçüde düşürüyordu. Bu durum, kamyonetin boyutları ve menzil endişeleri nedeniyle daha küçük kamyonet arayan potansiyel alıcıları uzaklaştırdı. Ayrıca, elektrikli araçların yükselişini liberal bir hareket olarak gören bazı Amerikalılar arasında kültürel bir direnç de vardı; Ford bu sürtünmeyi yönetmek için herhangi bir çaba göstermedi. Zamanla, F-150 Lightning daha pahalı hale geldi ve popülaritesi azaldı, hatta üretim duraklamaları yaşandı.
Bu olumsuz trendlere rağmen, Ford'un Memphis yakınlarındaki Blue Oval adını verdiği devasa tesis projesi devam ediyordu. 2021 sonbaharında duyurulan bu proje, Güney Koreli SK Innovation ile ortaklaşa 5.6 milyar dolarlık bir yatırımı ve 5.800 doğrudan iş imkanını öngörüyordu. Tennessee eyaleti, bu "eyalet tarihindeki en büyük tek yatırım" için 500 milyon dolarlık teşvik sağlamıştı. Ancak F-150 Lightning'in yaşadığı zorluklar, bu büyük ölçekli fabrika planlarının da geleceğini belirsizliğe sürükledi. Ford'un elektrikli araç stratejisindeki bu dönüş, hem şirketin hem de bölgenin ekonomik beklentilerini derinden etkileyecek gibi görünüyor.
Ford'un F-150 Lightning ile yaşadığı menzil ve kültürel kabul sorunları, elektrikli araçlara geçişin sadece teknolojik değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal zorluklarla dolu olduğunu gösteriyor.