Günümüzün yaygın e-scooter'ları yeni bir icat gibi görünse de, aslında motorlu scooter'lar Londra sokaklarında bir asır önce bile dolaşıyordu. 1915'te ABD'de icat edilen Autoped'ler, Birinci Dünya Savaşı'ndaki ithalat yasağına rağmen 1917'de Londra'ya ulaştı ve yasak 1919'da kalkınca popülerlik kazandı. O dönemde 36 sterline satılan bu araçlar, günümüz parasıyla yaklaşık 1.600 sterline denk geldiği için daha çok varlıklı kesime hitap ediyordu. Gamage's gibi mağazalar tarafından "zamanı en iyi şekilde değerlendirmek, sağlığı ve enerjiyi korumak, seyahat masraflarını minimumda tutmak isteyen herkes için" olarak tanımlanan Autoped'ler, saatte 16 km hıza ulaşabiliyor ve modern versiyonlarının aksine benzinle çalışıyordu. Engebeli yollar için 15 inçlik pnömatik lastiklere sahipti ve hatta bir sessiz filmde bile önemli bir rol oynamıştı. Hükümet yetkilileri tarafından bile kullanıldığı, Whitehall'da paket teslimatları için görüldüğü kayıtlara geçmişti.
Ancak Autoped'lerin popülaritesi kısa sürdü. 1922'ye gelindiğinde, ilanlarda Autoped'lerini ucuza satan sahiplerin reklamları yer almaya başladı; çoğu kişi otomobillere geçtiklerini belirtiyordu. İngiliz hava koşullarının da Autoped'lerin sonunu getiren faktörlerden biri olduğu düşünülüyor. Yine de, süfrajet Lady Florence Priscilla Norman gibi dönemin önemli figürleri tarafından da kullanılmış olan bu araçlar, eğer daha uzun süre varlığını sürdürüp üretim arttıkça daha uygun fiyatlı hale gelseydi, şehirlerimizin sokaklarının bugün çok farklı görünebileceği düşünülüyor. Autoped'ler, modern kişisel ulaşım araçlarının tarihsel köklerini gözler önüne sererek, teknolojinin döngüsel doğasına dair ilginç bir örnek teşkil ediyor.
Modern e-scooter'ların aslında bir asır önceki benzinli Autoped'lerden ilham alan, kişisel ulaşım teknolojilerinin döngüsel gelişimini gösteren ilginç bir tarihsel örneği temsil etmesi.