COINTELPRO, Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından 1956'dan 1971'e kadar yürütülen gizli ve yasa dışı bir dizi karşı istihbarat programının genel adıdır. Bu programlar, başta sivil haklar hareketleri, savaş karşıtı gruplar, feminist örgütler ve siyasi muhalifler olmak üzere, ABD'deki yerli siyasi örgütleri gözetlemek, sızmak, itibarsızlaştırmak ve bozmak amacıyla tasarlanmıştır. FBI'ın bu faaliyetleri, Amerikan vatandaşlarının anayasal haklarını ihlal ederek, ifade özgürlüğü ve toplanma özgürlüğü gibi temel demokratik değerleri hedef almıştır. Programın amacı, bu grupların kamuoyu desteğini azaltmak ve liderlerini itibarsızlaştırmaktı.
COINTELPRO'nun varlığı, 8 Mart 1971'de, "Citizens' Commission to Investigate the FBI" (FBI'ı Soruşturmak İçin Vatandaş Komisyonu) adını veren bir grup aktivistin, Pennsylvania'daki Media şehrindeki bir FBI ofisine düzenlediği cesur bir baskınla ortaya çıktı. Grup, ofisten yüzlerce gizli belgeyi ele geçirdi ve bu belgeleri çeşitli medya kuruluşlarına sızdırdı. Belgeler, FBI'ın yasa dışı gözetim, taciz ve yıkıcı faaliyetlerini açıkça ortaya koyuyordu. Bu sızıntı, kamuoyunda büyük bir şok etkisi yarattı ve FBI'ın yetkilerini kötüye kullandığına dair geniş çaplı bir tartışmayı tetikledi.
Bu olay, Amerikan tarihinde devlet gözetiminin sınırları ve sivil özgürlüklerin korunması üzerine önemli bir dönüm noktası oldu. Belgelerin yayınlanmasının ardından, Senato Kilises Komitesi gibi soruşturmalar başlatıldı ve bu da FBI'ın yetkilerinin kısıtlanmasına ve daha fazla denetim altına alınmasına yol açtı. COINTELPRO'nun ifşa edilmesi, hükümetin gizli operasyonlarına karşı şeffaflık ve hesap verebilirlik taleplerini güçlendirdi ve benzer programların gelecekteki uygulanmasını engellemek için yasal ve etik çerçevelerin oluşturulmasına katkıda bulundu.
Bu olay, devletin sivil özgürlüklere yönelik gizli müdahalelerinin nasıl ifşa edilebileceğini ve kamuoyunun bu tür programlara karşı nasıl harekete geçebileceğini gösteren tarihi bir örnektir.