Abit, 2008 sonunda faaliyetlerini durduran, bir dönemin en efsanevi anakart üreticilerinden biriydi. Şirketin çöküşü, azalan ürün kalitesi, kilit bir mühendisin kaybı ve bir skandal gibi çeşitli faktörlerin birleşimiyle gerçekleşti. 1989'da kurulan Abit, 1996'da Tom's Hardware Guide ve Anandtech gibi donanım siteleri sayesinde adını duyurdu ve özellikle Socket 7 döneminde diğer Tayvanlı üreticilerden sıyrıldı.
Abit'i özel kılan yenilikçi ürünlerinden biri, jumper'sız tasarımıyla dikkat çeken IT5H anakartıydı. Bu kart, kullanıcıların CPU'larını güvenli ayarlarla başlatıp ardından CPU Softmenu özelliği sayesinde voltaj ve Front Side Bus (FSB) hızlarını kolayca değiştirmelerine olanak tanıyordu. Hatta 75 veya 83 MHz gibi standart dışı bus hızlarında çalıştırarak önemli performans artışları elde edilebiliyordu. Bu özellik, overclock meraklıları tarafından büyük beğeni topladı çünkü ayarları değiştirmek için fiziksel jumper'larla uğraşmaya gerek kalmıyordu. Bir diğer efsanevi ürün ise, ucuz Celeron işlemcilerle çift CPU kurulumlarına olanak tanıyan ve Intel'in çoklu işlemci kısıtlamalarını aşan BP6 anakartıydı.
Ancak Abit'in düşüşünde önemli bir etken, Asus gibi rakiplerine kıyasla kullandığı kapasitörlerin düşük kalitesiydi. Bu durum, Abit anakartlarının daha kısa ömürlü olmasına yol açtı. 90'larda meraklılar bilgisayarlarını 2-3 yılda bir yükselttiği için bu sorun pek fark edilmiyordu. Ancak 2000'li yıllara girildiğinde, kullanıcılar bilgisayarlarını daha uzun süre kullanma beklentisine girdikçe, Abit'in kalite sorunları daha belirgin hale geldi ve şirketin sonunu getiren nedenlerden biri oldu.
Abit'in yükselişi ve düşüşü, teknoloji pazarında yenilikçiliğin ve kullanıcı odaklı tasarımın önemini, ancak aynı zamanda ürün kalitesinin ve uzun vadeli sürdürülebilirliğin kritik rolünü gözler önüne seriyor.