Ana Sayfa

ABD Ordusunda Tekel Krizi: Üretim Kapasitesi Tehlikede

1 dk okuma

Yılın başında ABD yetkilileri, dünyanın en büyük telekomünikasyon ekipmanı üreticisi olan Çinli Huawei'ye karşı banka dolandırıcılığı, adaleti engelleme ve teknoloji hırsızlığı dahil olmak üzere cezai suçlamalarda bulundu. Çin'in telekom ekipmanlarındaki hakimiyeti, Batılı casusluk ajansları arasında bir krize yol açtı; bu ajanslar, Çin casusluğundan korkarak Huawei ekipmanlarının dünya çapında, özellikle de kritik 5G yeni nesil mobil ağ alanında yayılmasını engellemeye çalışıyor. Huawei CEO'su Ren Zhengfei ise Batı'nın korkularını ürünlerinin reklamı olarak nitelendirerek, ekipmanlarının "ABD hükümetini korkutacak kadar iyi" olduğunu belirtti. Tarihsel olarak bakıldığında, Amerikalılar telefon işini icat etmiş ve yakın zamana kadar üretim ve araştırmaya hakim olmuşlardı. Ancak son 20 yılda, önemli telekomünikasyon ekipmanı sektörlerindeki her bir Amerikan üreticisi ortadan kalktı. Bugün, Huawei ve bir diğer Çinli rakip ZTE ile rekabet edebilecek sadece iki Avrupalı üretici olan Ericsson ve Nokia kaldı.

Amerika'nın bu liderlik ve üretim kaybı hikayesi benzersiz değil. Aslında, Amerika'nın bir zamanlar canlı olan askeri ve ticari endüstriyel kapasitesinin birçok sektörde yok olması, ulusal güvenliğimize yönelik en büyük kabul edilmeyen tehdit haline geldi. Üretim yerine finans odaklı kamu politikaları nedeniyle, ABD, ekonomimizin, ordumuzun ve müttefiklerimizin dayandığı hayati sistemleri giderek daha fazla üretemiyor veya sürdüremiyor. Huawei vakası, bu durumun özellikle dikkat çekici bir örneğini oluşturuyor.

Ulusal güvenlik uzmanları hazırlığı değerlendirirken genellikle Pentagon'a harcanan para miktarını düşünürler. Ancak artan askeri bütçeler, ülkenin kendi kritik sistemlerini üretme ve sürdürme yeteneğindeki temel eksikliği gidermemektedir. ABD, Çin ve Rusya gibi teknolojik olarak eşit güçlerle "büyük güç" rekabetine odaklanırken, kendi üretim altyapısının zayıflaması, uzun vadeli savunma yetenekleri için ciddi bir engel teşkil etmektedir. Bu durum, sadece askeri harcamaları artırmanın ötesinde, stratejik endüstriyel kapasitenin yeniden inşasının önemini vurgulamaktadır.

İçgörü

Amerika Birleşik Devletleri'nin kritik sektörlerdeki üretim kapasitesini kaybetmesi, ulusal güvenliğini ve küresel rekabet gücünü doğrudan tehdit etmektedir.

Kaynak